'Ne güzelmişsin sen' dediğin gün, dün gibi gözlerimin önünde şimdi...
Arabada arkanı dönüp sigaramı yakmak istemen ve benim senin elini ittirmem.
Tanımadığım bir adamın arabasında oluşum, içten içe korkuşum,
sürekli gülen, durmadan konuşan, arkasına dönüp dönüp yüzüme bakan.
Biraz artist biraz ukala biraz biraz...
Gidip oturduğumuz yerde değişen birazlar.
Biraz sevimli, aslında biraz yakışıklı, aslında biraz bana göre gibi,
aslında ne bileyim ben aslında...
Hayatım zor o zamanlarki aklıma göre.
Tam bir ergenlikten çıkış, erişkinliğe geçiş dönemindeyim.
Evlilik hayalleri kuruyorum ama nasıl olur bilemiyorum.
Başladık işte.
Sabahın 6'sında o kapıya gelişinle başladı.
Kafam doluydu ama sana hissettiklerim değişikti.
Yaşadık.
Ve birbirimizi çoook yaşlandırdık.
Ben büyürken sen küçüldün.
Sen büyürken ben küçüldüm.
Cahildim.
Hayattan beklentim nedir bilmedim.
Göreme(z)dim alnımın yazısını.
Ama ben seni sevdim.
Yüreğini, bana kalbinle bakışını sevdim.
Deliliğini sevdim.
Muzur oluşunu ama ADAM oluşunu sevdim.
Bir sabaha karşı canım çekti diye, sana getir demeden,
Çekmeköy'den kalkıp Mecidiyeköy'e patates kızartması getirişini sevdim.
Çevremde adam gibi adam hiç olmadığından taşıyamadım seni.
Korktum.
Kaçtım.
Yalanlar kattım.
Çorba yaptım.
Anlamadım.
Anlatamadım.
Kaldıramadım.
Başımı aldım uzaklaştım.
Gezdim, dolaştım, içime kapandım,
Çok ağladım gülen yüzlere...
Çok yandım ittikleri denizlerde.
Hatalar yaptım.
Pişmanlıklarım da oldu benim.
Ama seni hiç unutmadım.
İyi ya da kötü,
ayrıldığımızdan tekrar buluştuğumuz güne kadar izlemeye çalıştım seni.
Bilirsin hikaye yazmayı severim ben.
Senin hakkında,
senin bulunmadığın çok yerde bir hikayem vardı benim,
gerçek hayata taşıyamadığım.
Adam olmayan onlarca insanın arasında 'adam'ımı özlediğimi,
adamımı bulmam gerektiğini anladım.
Ve buldum.
Evlenmediğini belki de evlen(e)meyeceğini biliyordum.
Herkesi sevebilirsin ama herkese aynı davranamazsın.
Ben bunu seninle yaşadım.
Ben sana davrandığım gibi,
senin yanında olduğum gibi kimsenin yanında ol(a)madım.
Sen başkaydın.
Hikayelerimin kötü adamıydın.
Ama iyi ya da kötü ismini anmadan uyumadığımdın.
Tufan.
Bu ismi söylediğim kadar kendi ismimi söylememişimdir.
Belliydi.
Biz birbirimizin kaderiydik.
Çok işaretlendirildik.
Ama ben deliydim ama sen deliydin.
İyi ki ayrılmışız.
İyi ki uzak kalmışız.
İyi ki seni bulmuşum, iyi ki senin olmuşum.
Şimdi hayatımızın en güzel serüvenini yaşıyoruz.
Hergün bir kez daha aşık oluyoruz.
Her akşam o kapıyı çalmanı nasıl beklediğimi, eve nasıl koşarak geldiğini bir biz biliriz bir yaradanımız...
Allahım seni başımdan eksik etmesin, bizi yalnız sakın öldürmesin.
Sensiz bir hayat düşünemiyorum.
Roman olduk farkında mısın?
Kötü karakterlerin yer almadığı sadece 2 kişilik 1 roman.
Biz seninle gönüllerden uzak, gözlerden uzak tek 1 gönül olduk.
Yanımdasın ve öyle güzel uyuyorsun ki...
Melek diyorki; Öp öp öp uyandır, uyanmazsa kızdır, kesin uyanır :)
Hep şeytan demez ya insana birşeyler.
Kim ne derse desin de ben sana ne desem az kalıyor.
Mesala ''Seni Çok Seviyorum''!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder