BEN SADECE ''ANNEME''BENZİYORUM!
AMA KİMSE ANNEME BENZEMİYOR.
SİZ BU CÜMLEYİ ÇÖZENE KADAR BEN BİR HİKAYE ANLATAYIM...:)
Küçüktüm.
Enteresan tipleri sever, renkli kişilikleri örnek alırdım.
Mesela annem hanım hanımcık bir kadındı, ben enerji dolu olduğumdan, enerji dolu her kadın benim için o yaşlarda idoldü. Annem benim üzerimde baskıcıydı, baskıcı olmayan anneler benim anne olacağım zamanki profilimdi. Gündüz ev gezmelerini, akşam kocayla yapılan çay sohbetlerini severdim.
Evet ben içeriğini bilmediğim çok şeyi severdim aslında kendi içeriğim oluşana dek...
Sonra ergen oldum. Yeri geldi saçmaladım, yeri geldi tökezledim, yeri geldi serserileştim yeri geldi küçük bir kız çocuğu gibi oturup ağladım. Büyümüşte küçülmüş olamadım. Dar alanda pek bir esnek yaşadım.
Yaşıtlarımdan farklıydım. Deliydim. Yaşım gibi değil yaşımdan küçük gösterirdim.
Tip değil tipik davranışlarımla... Arkadaş canlısıydım, delirirdim.
Kardeşim yok diye bir alır bin verirdim. Almadan verdiklerimde çoktu benim...
Kendi iç dünyamda dengesizdim. Aşk ne bilmeden ota boka aşık olurdum.
Gelinlik hayallerim taaa 3-5 yaşlarıma dayanırdı. Anneme bende senin gibi 19 yaşında çocuk doğuracağım derdim. Ama annemin bankacı oluşunu, ağır başlı oluşunu, asilliğini beğenmezdim.
Ben daha dişliydim. Kavgacıydım. Laf altında kalamazdım.
Annemle en büyük ortak özelliğimiz ikimizde doğrucuyduk ama ben düşünmeden konuşur doğrularımı yanlış eder, annem zamanını bekler, yeri geldiğinde lafı gediğine koyardı. Kapışırdık.
Babam bana hak verirdi bilirdim. Ama annemle takışmayalım diye beni sustururdu.
Sorunlu ve sorumsuz bir ergendim. Yarınımı pek düşünmezdim. O gün verileni o gün yerdim.
Babamın bir lafını hayatımın sonuna kadar unutamam ben, en yakın dostlarım iyi bilirler bu cümleyi...
Onları üzdüğüm 1 gün bana ''sen kimseye mahçup olma eksiklik hissetme, kimseden otlanma diye ben 5 lira parayla geziyor senin cebine marlboro light parası koyuyorum'' demişti.
Ne güzel demişti...
Büyümeye başladım.
Saçmalamalarım tam gaz devam etti. Üzüldüm ve çok üzdüm.
Ama neden bilmiyorum.
Her evin tek konusu bendim ''ne olacak bu kızın hali, ahhh, vahhhh'',
''duydun mu Begüm yine...'',
''Begüm bu ne yapsa yeridir'',
''yok yok bu kızdan bi cacık olmaz''....
Asiyiz ya, laf dinlemiyoruz ya...
Süsümüzden ödün vermiyoruz, sesimizi kısmıyoruz, eve girmek istemiyoruz, dışarısı içeriden daha cazip geliyor, saçma sapan arkadaşlıklar kuruyoruz ya...
Herkesi azdırıyoruz, kendimize benzetiyoruz ya...
Aq sanki zorla herkese gel bana benze diyordum! :)
Benden adam olmazdı o yüzden.
'Ah ben onun gibiyim vicdanlı, ah ben bunun gibiyim süslü, ah ben kime benzedim serserilikte,
ah ben şunun gibiyim enerjik, ah ben güzelliğimi kimlerden almışım, ah ben vah ben!
Ben ne kadar kötü bir ergenlik ve büyüme dönemi geçirirsem geçireyim, benzetildim kendilerince kendilerine, benzemeye çalıştılar kendilerince bana, kendilerinde beni görmeye çalıştılar, beni kendilerinde görmek istediler...
Büyüdüm. İş hayatı, sosyal yaşam, arkadaşlıklarım...
İnişli çıkışlıydı hep.
Çünkü ben verdiğimi alamadığım zaman hep asileştim.
Bir elin parmaklarını geçmeyecek yakın dostlarım oldu.
''Benim sevdiğim ya da benim düşündüğüm kadar'' sevildim mi?.
Onu sadece ALLAH bilir.
Beni kayıtsız şartsız herşeyden çok seven bir ailem ve bir adam oldu.
O adamla sözlendik ayrıldık, mesafeler girdi, kavga ettik,
öyle oldu böyle oldu, tekrar biraraya geldik.
Hem de seve seve!
AŞKLA...
Ailem, arkadaşlarım en başında şaşırıp, karşı olsalar da hepsi o adamın ADAM olduğunu anlayıp yanımda oldular.
Kadın oldum. Yuvadan uçtum. 550 km uzağa koştum.
Ve anladım ki benim hayatımdaki tek özentim annemmiş.
Hayatımdaki benzemek istediğim tek kadın annemmiş.
Benzediğim tek kadın annemmiş.
Evet ben onun kadar güçlü değilim, evet ben onun kadar sabırlı değilim.
Evet ben onun kadar sözün gümüş sükutun altın olduğuna pek inanmıyorum.
Ama biliyorum ki benim annem bütün genç kızların idolü.
Benim annem herkesin sahip olmak istediği ''ANNE'' modeli!
Ama o benim annem.
Şimdi bende bir anne adayıyım.
Annem gibi kıskanç değilim, annem gibi kimseye benzemiyorum, annem gibi herkese benzetiliyorum.
Anneme benzeyen tek 1 kadın var yeryüzünde o da gelecekteki ben!
Bana benzeyen 2 şey var yeryüzünde; o da benim gibi sevgi dolu, doğrucu, vicdanlı annem.
Cinsiyeti henüz belli olmayan kızım&oğlum...
Küçüklüğümdeki idoller, ergenliğimdeki benzetilmeler vs.
onların hepsi Bülent Ersoy'un erkeklik döneminde kaldı.
Şimdiki yüzüne bakarken ki hissettiğim korkuda kayboldu.
Ben farkını hiç farkedemeyen bir çocuktum.
Şimdi farkediyorum!
Çünkü Rabbim nasip ederse ANNE oluyorum.
Ve çocuğumun ailesi dışında kimseye benzetilmesini istemiyorum.
Kimsenin çocuğuma benzemesini istemiyorum.
Benimle çatışsa da çocukluğundan, ergenliğine, evlenene kadar benim gibi ''içinde annesini kıskanan, annesi gibi olmak için yanıp tutuşan'' bir evlat olur.
Hayatının en büyük kıskançlığı ''annesi''olur.
Çünkü ''anne'' evladı kendine benzesin diye yanıp tutuşur. Evladı ise ben senden farklıyım'ı kabul ettirmek için savaşır. Sonucunda yaşadıkça, etrafındakileri tanıdıkça, kendine benzemeye çalışan, kendine benzediğini iddia eden insanları yaşadıkça ne kadar doğru bir insanı kıskandığını anlayıp ailesine daha çok sarılır!
Evet ben kimseye benzemek istemedim.
Ben kimseyi örnek almadım.
Kimseyle yarışmadım.
Kimseyle kapışmadım.
Kimseyle savaşmadım.
Kimseyi kıskanmadım.
Kimseye özenmedim.
Kimseyi tınlamadım.
Kimseye kimse gibi davranmadım.
AMA ANNEM KİMSE DEĞİLDİ!
ANNEM HERŞEYDİ.
BENİM TEK DERDİM ANNEMDİ.
ANNEM SENİ O KADAR ÇOK SEVİYORUM Kİ...
BUNU NE KADAR BAĞIRSAM AZDIR.
NE KADAR YAZSAM AZ KALIR.
HERKESE YAZABİLİRKEN SANA YAZAMIYOR OLMAM BUNDANDI.
BENİM TEK DERDİM SENDİ...
SEN BU KADAR BÜYÜK OLDUĞUNDAN,
ŞİMDİ HERKES GÖZÜMDE KOLAYCA KÜÇÜLEBİLİYOR.
YÜREĞİM HER YÜREĞE ''HE'' DİYEMİYOR!
ÇÜNKÜ HER YÜREK SENİN GİBİ ÇIKARSIZCA YAKLAŞ(a)MIYOR!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder