3 Kasım 2011 Perşembe

A ve Y BİRBİRİNE NE KADAR UZAK DEĞİL Mİ?

Birilerini memnun etmek için mi yazıyoruz?
Herkesin istekleri doğrultusunda mı yazmalıyız?

Yazmak, kelimeleri süsleyip biraraya getirip, alkış toplamak değil.

Yazarlığın en kolay bölümüdür yazmak.
Boş kağıtları umarsızca doldurarak yaz'mış olursunuz, resim çizerek de...

Her konu hakkında klavyesine gelişine basa basa, ahkam kesenler bile yazar oluyor bu memlekette...
Sadakat ister kalem.
Para, pul, şan, şöhret beklemez.

Oyuncak değildir kalem.
Magazin hiç değildir.

İknaya gereksinim duymaz bir yazar.
Tastiğe ihtiyacı yoktur.
Harflerden duvar örerken, dilini çok iyi kullanır.
Çünkü diline hakimdir.

Diline hakim olmayan bir yazar anlatmak istediklerini aktaramaz okura.

Oyuncak değildir kalem eğer çocuk değilsen!

Yüzme bilmeyenlerin,  başkalarının mayosuyla kıyıda boğulmasıdır yazarcılık.

Ben mi?
Ben kendi mayomla, kendi havuzumda yüzenlerdenim.
Evet iyi bir yüzücüyüm hem kendi çağımda hem de kendi çapımda.

Zevkle izlediğim büyük denizlere atlayacak olursam eğer, boğulmayacağımı biliyorum.
Büyük denizlerde deniz analarından korktuğum için kendi klorlu havuzumda huzurla yüzüyor,
komşu havuzlarda spor yapıyorum.

''Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur'' değil mi?


Unutmadan;

A ve Y harfleri birbirine ne kadar uzaksa, henüz alfabenin A'sını geçemeyenler için arada onca harf  varken Y'nin mertebesine ulaşmak o kadar zordur.


Sevgiler;

Begüm BAĞCI


Hiç yorum yok: