9 Eylül 2013 Pazartesi

UZUN ZAMAN OLMUŞ YAZMAYALI, BU YAZDIĞIM YAZIDAN SAYILMAMALI!

Koskoca 2 mevsim geçti... Ben anca açabildim bloğumu.
En son Mart ayında yazmışım. Ne yazdığıma bakmadım bile, vakit kaybetmemek için.
Bu süreçte neler yaşadık, neler gördük, neleri görmezden geldik, nasıl eğlendik, nasıl sıkıldık.
Falan filan işte.
Geldik Eylül'e... Hüzünlü Eylül. Doğduğum ay. Benim ayı'm.
Aslında en sevdiğim ay.
Neden annemler adımı 'Eylül' koymamış, hem de bu denli yakışırken bilemiyorum.

Günlerim Duru Belis'le dolu dolu geçiyor. Yürümesek de yürüme atakları yaşıyoruz. Elinden tutulup sürekli gezmek istiyor. İstediklerini çok güzel belli ediyor ama biraz kendini parçalayarak. Ağlayarak istediklerini yaptırmaya çalışıyor. Nasıl vazgeçireceğiz bilemiyorum.

Kızıma çok güzel bir doğum günü partisi yaptık. İlk doğum günü olduğu için kaçınmadık hiçbir şeyden. Koşuyolu'nda Bi'Parti isimli mekanda aile büyüklerimiz, arkadaşlarımızla 40 kişilik bir organizasyon düzenledik. Bir kaç fotoğrafla özetlemek gerekirse:









Aslında büyüklerin olmadığı sadece çocuklu bir doğum günü hayal ediyordum. Fakat ilk doğum günü olduğundan bütün büyükler yanında olmak isteyeceği için ayırım yapamazdım. 2. yaş gününe inşallah bol arkadaşlı, hiç büyüklü bir doğum günü düşünüyorum:)Büyüklere evde bir pasta keserim işte:)

2 Temmuz'u böyle atlattık. Her şey çok güzeldi...
11 Temmuz eşimin doğum gününü, 16 Temmuz 2. evlilik yıldönümümüzü de geçirdik.
Temmuz... En sevdiğim ay. Eylül'den sonra.
Neyse.
Sırada benim doğum günüm var.
12 EYLÜL :)

Her sene sayarım doğum günüme 11 ay kaldı, 10 ay kaldı, 6 ay kaldı, 3 ay kaldı, 1 ay kaldı, 20 gün kaldı diye... Bu yıl sayamadım. 3 günüm kalmış. Bari bugünden itibaren sayayım:)

Ne yazdığımı bile farkına varamadığım bir yazı oldu bu. Cümlelerim bana çok uzak.
Sanki ben değilim bunu yazan.
Telafi edeceğim. Yalnız kaldığım bir vakit sizlere onlardan, bunlardan, kendimden, kendimden sandıklarınızdan, herkeslerden bir şeyler anlatacağım. Bunun için az biraz karanlık, mum ışığı, sessizlik, inceden bir müzik ve uzun bir gece gerekir. Şimdilik bu imkansız. Çünkü ben ''bana ait'' kalan zamanlarımda ne yapacağımı düşünüp karar verememekten, o zamanı tüketen biriyim. Bakalım ne zaman 'bana ait bir vakit' bulacağım ve yazacağım... O Güne kadar görüşmek dileğiyle. Sevgiyle kalınız:)

Hiç yorum yok: