14 Ağustos 2011 Pazar

2. Kalbim Facebook...

Facebook'la istediğim heryerdeyim...
Mesela ben şimdi bütün duygularımı yazıyorum ya, kiminin çok hoşuna gidiyor,
kimi eleştiriyor, kimi yapmak isteyip yapamıyor, kimi rahatsız oluyor vs vs.

Anlıyorsun aslında kimin ne hissettiğini.

Kimse okumasa bile yazarım ben. Arkadaş listemde, ailem ve kocam olsun bana yeter.
Yazmak bir rahatlama biçimidir.
Yazmak başka birşeydir.
Çok eski bir arkadaşım az evvel Facebook'un 3. elim gibi olduğundan bahsetti.
Çok güzel bir konuya değindi...

Evet çağımızın kimine göre en büyük kabusu, kimine göre en güzel iletişim aracı,
kimine göre paylaşım sitesi, kimine göre kız&erkek (t)avlama merkezi,
kimine göre birşey, kimine göre de başka birşey...
Çoğu insanın hayatının merkezi...
Bana göre mi?
Bana göre herşey.
Facebook benim için evlenene kadar paylaşım sitesiyken,
evlendikten sonra kalbim oldu.
Çünkü orda yazdıklarımı okurken sesimi duyan insanlar var,
çünkü orda yazarken seslerini duyduğum, ellerini tuttuğum,
sarıp sarmaladığım insanlar var.
Çünkü orda beni merak eden insanlar var.
çünkü orda benim duygularımı, hissettiklerimi gerçekten anlayanlar var.
Çünkü orada yazdıklarımı biriktirip, kitap çıkarmayı düşündüğüm bir hayalim var..
En önemlisi neler yaşadığımı bilmesini istediğim insanlar var,
çünkü orda ANNEM var...

Bokunu da çıkartırım bokunu da yerim FACEBOOK'un...








Hiç yorum yok: