22 Ağustos 2011 Pazartesi

Muasır yaşamın en güzel kahve keyfi...


Hüzünbaz geçmişimi teleskopla dönüp bakmak istesem, 
göremeyeceğim kadar uzakta bıraktı kahvelerin...
Bütün geçmişim silindi gelişinle. 
Kahvelendim.

Rengimi değiştirdi rengin, 
ayaklarımın dibine kök salan bütün morlar bile kahvelendi.

Kahven doldurdu yüreğimin susuz kalan cezvesini.

Umutsuzluğuma umut, korkularıma cesaret aşıladın.
Kör gözlerime, göz, dilini yutmuş bir yüreğe dil verdin.
Yaprakların sararıp dökülmeye başladığı bu mevsimde, 
dökülmeye başladı kahvelerin sonsuz mavilerime.

Baksana; imlaları bile düzeldi cümlelerimin. 
Hakettin!

Özlemim yakınım, en yakınım kahvem oldu.  
Mavi-kahve bir cümle olduk, bol vigüllü ama noktası noksan.

Paragraflarım hala ıslak bu kez mutluluktan, mutsuzluktan ırak.
Yazılarımın fiilini değiştiren adam, kahve keyfi kattın kağıtlarıma.
Yüreğimin kalıcı misafiri oldun sen...

Sualsizce aldığım bu kapının içinde kilitlisin artık. 

 

 

Hiç yorum yok: